Hayal kurmaktan Arctis Pro oyun kulaklığı ailesine kadar olan yolculukta ciddi anlamda ses kalitesine odaklandık. Kendimize çerçeveyi ne kadar zorlayabileceğimizi, gerçekten yüksek kaliteli olarak görebileceğimiz bir kulaklık yapıp yapamayacağımızı sorduk. Hi-Fi uzun zamandır harika ses veren ürünleri tanımlamak için kullanılan kavramlardan ve öbeklerden biridir ama tam bir tanıma sahip değildir. Yüksek kalitenin, tanımlayamadığınız ama duyar duymaz anladığınız bir ses kalitesi seviyesi olduğunu düşünüyorum. Yüksek kaliteye bir kez çıkma fırsatı bulduğunuzda bunun geri dönüşü yoktur.
Hedef belirlemek
Kulaklığın sesini oluşturmanın ilk adımı ulaşmak istediğiniz hedefler belirlemektir. Arctis Pro'da yüksek çözünürlük kabiliyeti istediğimizi biliyorduk; bu nedenle kulaklık orijinal Arctis modellerinden ve 22.000 Hz civarına kadar çıkabilen çoğu oyun kulaklığından çok daha yüksek olan 40.000 Hz'e kadar tüm sesleri üretebilmeliydi.
Ayrıca kulaklığın frekans tepkisi, ton dengesi için de bir hedef belirlemeliydik. Bunun için hangisinin işe yarıp hangisinin işe yaramadığını görmek için çeşitli malzemelerden yapılmış tüm üst düzey kulaklıkları oyunlarda, müziklerde ve filmlerde saatlerce dinledik. Ayrıca bu kulaklıkların her birini referans bir frekans tepki eğrileri veritabanı oluşturmak için ölçtük. Böylece Arctis Pro için gerekli yüksek kaliteli sesi tam olarak hangi eğrinin verebileceğini anladık ve buna yoğunlaştık.
Olay hoparlörde başlıyor
Spor bir araba için doğru motoru seçmek gibi, yüksek kaliteli bir kulaklık da doğru hoparlör sürücüleri üzerine inşa edilmelidir. Doğru olanları seçmek basit bir süreç değil. Frekans tepkisi, direnç, bozulma özellikleri ve tabii ki tasarımınıza uyacak doğru boyut gibi göz önünde bulundurulması gereken birçok etmen bulunuyor. (Bazı şirketlerin pazarlamalarının sizi inandırmaya çalıştığı şeyin aksine, hoparlörün boyutu ses kalitesi ile hiçbir şekilde bağlantılı değildir) Arctis Pro için özelliklerini ve yapılarını temel alarak birkaç farklı seçeneği değerlendirdik ve sonuç olarak seçenekleri ikiye düşürdük.
İki sürücüyü de daha büyük mıknatısları ve ses bobini tasarımları nedeniyle seçtik; bu tasarım 40 kHz'e kadar frekans üretmelerini sağlayarak sürücüleri yüksek çözünürlüklü ses uygulamalarına uygun hale getiriyordu, bu da planın büyük bir parçasıydı. 40 Sürücülerin tasarımı da onları, Arctis Pro ile ulaşmayı umduğumuz yüksek kaliteli ses için kilit nokta olan son derece berrak ve ayrıntılı üst orta sesi üretmek için ideal hale getiriyordu.
Sonraki adım her iki sürücüde de bir dizi ölçümler yapmak ve verileri çeşitli tasarım tercihleriyle kulaklıkların nihai olarak nasıl performans sergileyeceğini simüle eden dijital bir modele yüklemekti. Indy Acoustic Research'teki akustik uzmanları bu simülasyonları yürüttü ve bize çok fazla veri sundu. Bu kapsamlı bilgi birikimiyle hedefimize ulaşmada hangi sürücünün daha iyi olacağını analiz ettik.
Akort süreci
Bir kulaklığın akort edilmesi ciddi bir teknik birikim gerektiren ilginç bir sanat biçimi. Tüm parçaları, hedefinizle uyumlu ve mümkün olan en düşük bozulmaya yol açan frekans tepkisini oluşturacak bir şekilde sürücü etrafında tasarlamayı içermektedir. Pratikte bu son derece tekrar eden bir süreçtir. İlk tasarımla başlar,ölçüm yapar ve son hedefe ulaşmak için neyin değişmesi gerektiğini değerlendirirsiniz.
Çoğu akort ayarı, sürücünün ön kısmıyla ve arka duvar arasına sızıntı (delikler!) eklemeyi ya da çıkarmayı ya da çeşitli akustik dokular seçerek bu sızıntılardaki direnç miktarını değiştirmeyi içermektedir. Bu da düşük, orta ve yüksekler arasındaki dengeyi özelleştirmenizi ve doğal olarak oluşan rezonansları (tepkideki yükselişleri) kontrol etmenizi sağlamaktadır.
Arctis Pro için özellikle bas tepkisinin tam doğru olmasına odaklandık. Oldukça güçlü bir bas genişlemesi istiyorduk; böylece düşük ucun tamamını şişirmeden 10 Hz'e kadar düşük sesleri oluşturabilirdi. Düşük ortalarda (150 Hz civarı) istenmeyen vuruşlara yol açmadan bu etkiyi oluşturmak son derece karmaşıktır ve birçok oyun kulaklığının bocalayarak patlak sesler ve bozuk bas tepkisi verdiği nokta da burasıdır. Doğru yapılırsa bu tasarım, duyulmaktan çok hissedilen içgüdüsel bir bas sesine yol açar.
Yine bu noktada doğru çözümü bulmak için Indy Acoustic Research'ten yardım istedik. Simülasyonlar yürüttükten sonra 3 boyutlu yazdırılmış prototip bir hoparlör gövdesi oluşturdular. Arka hoparlör gövdesi ile kulaklık boşluğu arasında sızıntı oluşturmak için küçük, hassas olarak hesaplanmış bir tüp eklediler ve bunu doğru sönümleme oranına sahip akustik bir bezle kapladılar. Böylece tam olarak hedeflediğimiz şekli ve bas genişlemesini elde ettik.
Son ürün
Başta söylediğim gibi, Arctis Pro ile hedefimiz gerçekten yüksek kaliteli ses üreten bir oyun kulaklığı oluşturmaktı. Güçlü bas genişlemesi ve akort süreciyle oluşturulan ve hoparlör sürücülerinin doğal berraklıktaki mükemmelliği ile bir araya gelmiş iyiden gelenmiş üst orta seviyeyle birlikte hedeflediğimiz frekans tepkimize tam olarak ulaşmayı başardık. Tüm bunları da bozulmayı tüm frekanslarda etkileyici bir şekilde %1'in altında (1 mW sinyal) tutarak yapmayı başardık. Arctis Pro gerçek anlamda yüksek kaliteli mi? Karar vermenin tek yolu bir tane almak ve dinlemek.
